Günümüzde uygulama geliştirme ve dağıtımı, hızla değişen iş dünyasında rekabetçi kalmak için vazgeçilmez bir unsur. Mikroservis mimarisi ise bu rekabetçi ortamda başarıya ulaşmanın bir yolu olarak ön plana çıkıyor. Mikroservis mimarisi, uygulamaları küçük, bağımsız ve ölçeklenebilir hizmetlere bölen bir yaklaşım. Ancak bu tür bir uygulama yapısını etkili bir şekilde yönetmek ve dağıtmak, konteyner teknolojileri ve orkestrasyon platformlarını gerektiriyor. İşte burada Azure Kubernetes Service (AKS) devreye girer. Sizler için kaleme aldığımız bu makalede, AKS'in mikroservis mimarisine olan önemini, Vanilla Kubernetes'e göre avantajlarını ve bir proje üzerinde AKS'in nasıl uygulanacağını ele aldık.
Mikroservis mimarisi, büyük monolitik uygulamaların yerine küçük, bağımsız ve özgürce ölçeklenebilir hizmetlerin kullanıldığı bir uygulama geliştirme yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın bazı önemli avantajları vardır:
Bağımsızlık: Her mikroservis, kendi kod tabanına ve veri tabanına sahiptir, bu nedenle geliştirme ve dağıtım süreçleri birbirinden bağımsızdır. Bu, hızlı geliştirme ve sürdürülebilirlik sağlar.
Ölçeklenebilirlik: Her hizmet, ihtiyaca göre ayrı ayrı ölçeklendirilebilir. Bu, yüksek trafikli dönemlerde performansı artırmanın ve kaynakları verimli kullanmanın kolaylaştırır.
Hata Toleransı: Bir hizmetin çökmesi, diğerlerini etkilemez. Bu, uygulamanın daha yüksek düzeyde hata toleransı sağlamasına yardımcı olur.
Teknoloji Çeşitliliği: Her hizmet, ihtiyaca uygun teknoloji ve dil kullanabilir. Bu, geliştiricilere esneklik sunar.
Azure Kubernetes Service (AKS), Microsoft'un Azure bulut platformunda sunulan ve Kubernetes'i kullanarak konteyner iş yüklerini yönetmeyi kolaylaştıran bir hizmettir. AKS, Vanilla Kubernetes'e göre bir dizi avantaj sunar:
Kolay Başlatma ve Yönetim: AKS, Azure portalı veya Azure Komut Satırı Aracı (Azure CLI) gibi araçlarla sadece birkaç adımda bir Kubernetes kümesi oluşturmanızı sağlar. Bu altyapı, yönetimi ve karmaşıklığı azaltır.
Yüksek Kullanılabilirlik: AKS, Kubernetes düğümlerini birden fazla veri merkezine veya bölgeye dağıtarak yüksek kullanılabilirlik sağlar. Bu, kesintisiz hizmet sunmanıza yardımcı olur.
Ölçeklenebilirlik: AKS, iş yüklerinize göre ölçeklenebilir. Bu, trafik arttığında veya azaldığında kaynaklarınızı otomatik olarak ayarlamanıza olanak tanır.
Güncelleme ve İzleme Kolaylığı: AKS, Kubernetes sürümünü güncel tutmayı ve uygulama düzeyinde izlemeyi kolaylaştırır.
İzleme: AKS, konteynerlerinizin sağlığını izlemenize ve sorunları otomatik olarak teşhis etmenize olanak tanır.
Entegrasyon Yetenekleri: AKS, Azure ekosistemiyle derin entegrasyon sağlar. Kimlik doğrulama, izleme, güvenlik ve diğer Azure hizmetleriyle sorunsuz çalışabilirsiniz.
Yönetilen hizmet: AKS, bir yönetilen hizmettir. Bu, Azure'un Kubernetes'i yönetmek için gereken tüm altyapıyı ve hizmetleri sağladığı anlamına gelir. Bu, geliştiricilerin ve operasyon uzmanlarının kendi altyapılarını yönetmelerine gerek olmadığı anlamına gelir.
Bir proje, geleneksel bir Kubernetes dağıtımı (Vanilla Kubernetes) ile AKS arasında nasıl farklılık gösterebilir? İşte bir proje uygulamasının her iki platformda nasıl işleyebileceğine dair bir senaryo:
Proje Tanımı
Bir e-ticaret uygulaması geliştirmek istediğinizi düşünün. Bu uygulama, müşterilerin ürünleri görüntülemesine, sepete eklemesine, ödeme yapmasına ve siparişlerini yönetmesine olanak tanıyan bir web uygulamasıdır.